T.C. Ticaret Bakanlığı Ticarette Teknik Engeller Bilgi Ve Bildirim Merkezi

İran

İran

İran’a ihracat yapan firmalarımızın gıda, kozmetik, ilaç ve tıbbi cihaz ihracatında İran Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat alması uygulaması İran pazarına girişte önemli bir engel olmakta, Sağlık Bakanlığı ruhsat başvurularını almakta ama olumlu ya da olumsuz sonuçlandırmamaktadır. Bu durum, İran’a ihracat yapmayı ilaç ve tıbbi cihaz sektörlerimiz için kısıtlamaktadır. İran’ın içinden geçtiği yaptırımlar döneminde ticaret imkanlarının büyük ölçüde azalmasının bu sorunun çözümü konusunda Türkiye’ye yeni girişimler başlatması için fırsat sunmaktadır. Sorunun ticaret diplomasisi kanalıyla çözülmesi, iki ülke arasındaki belirtilen sektörlerdeki ilişkilerin kapsamlı bir ivme kazanmasını beraberinde getirecektir. Özellikle İran’ın geçmiş yaptırımlar döneminde Hindistan ile yaptığı barter benzeri bir modelin ülkemiz ile de uygulanabilmesinin sağlanmasının İran’a olan ticaret açığımızın azalmasına katkı yapacağı değerlendirilmektedir. Bu noktada, İran Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından İran’ın ülkemize sattığı doğalgazın gelirinin ilaç ve tıbbi cihaz ithalatına tahsis edileceği basına yansımıştır. Sorunun çözülmesi, iki ülke arasındaki belirtilen sektörlerdeki ilişkilerin kapsamlı bir ivme kazanmasını beraberinde getirecektir.
Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından ayrıca, nihai ürün için sınırlandırmaların bulunduğu, İran hükümetinin bu sınırlandırmalardaki amacının İranlı firmalarla ülke içinde ortak yatırımlar yapılmasını temin etmek olduğu, ortak üretimlerde çok farklı destekler verildiği, özellikle marka sahibi ürünlere yönelik İran hükümetinin desteğinin arttığı belirtilmiştir.
İran’da uygulanmakta olan Direniş Ekonomisi doktrini nedeniyle ülke içi yatırımların özendirilmesi nedeniyle makine, yarı mamül ve hammadde ithalatı  teşvik edilmektedir. Buna uygun olarak ülkemizden de önemli oranda yukarıda sayılan grupların ithalat talebi oluşmuş durumdadır. Firmalarımızın makine, hammadde ve yedek parça konusunda İran’da önemli ihracat fırsatları bulabileceği hususu gözönünde bulundurulmalıdır.
İran ekonomisinde yapılan bir diğer önemli düzenleme ise uzun yıllardır %9 olarak uygulanan katma değer vergisinin %10’a yükseltilmesidir. İran’da genel bütçede vergi oranları nisbeten düşük olup bu durumu tersine çevirmek için devlet tarafından yeni politikalar üretilmektedir.
Son 7 yılda döviz kuru yerli para birimi İran riyali karşında 16 katına çıkmıştır. Yine son 7 yılda 4 kez döviz yükseliş atağı görülmüş olup iç piyasaya Riyal ile vadeli satış yaparak bu ataklara yakalan firmalar reel olarak büyük kayıplara uğramıştır.
Ambargolar sebebiyle hiçbir uluslararası banka İran bankaları ile çalışmamakta, SWIFT işlemi gerçekleştirmemektedir. Dolayısıyla akreditif açma imkanı bulunmamaktadır. Para transferleri sarraflık mekanizmasıyla veya yurtdışı bankalarda bulunan İranlı firmaların dövizleri veya İranlı firmaların 3. şirketlerden alacakları karşılığı yapılan ödemelerle gerçekleşmektedir.
İran içerisinde yatırım yaparak önemli bir pazar payı elde eden yabancı yatırımcılar beklenmedik vergi borçları çıkartılması, fazla enerji kullanımı vs. gibi gerekçelerle sorunlarla muhatap edilebilmektedirler. Bir problem kaynağı olarak; İran’da vergi işlemlerinin  içinde bulunulan yılın 2 yıl öncesinin vergi borçları tasfiye edilmektedir.
İran yatırım yaparken değerlendirilebilecek bir diğer husus ile “İran serbest bölgelerinde yatırım”dır. İran serbest bölgelerinde tesis yatırımı ile üretimi yapılan ve ithalatı yasak olan bazı ürünlerin İran ana toprağına ithalatına toptan olarak izin verilebilmektedir. Bazı nihai ürünlerin ana toprağa ithalatına izin verilmesi için %30 a kadar katma değer aranırken bazı ürünlerde sadece şişeleme, paketleme veya basit montaj şeklinde niteliksiz bir işlem yapılması halinde de ithalatına izin verilmektedir. Ayrıca ayrıntıları aşağıda ilgili bölümlerde belirtileceği üzere %100’e varan oranda vergi muafiyetleri sağlanmaktadır.
İran üzerindeki yaptırım baskıları başta para transferi olmak üzere birçok konuda kalıcı sorunlar teşkil etmiştir. ABD ekonomik yaptırımlarının temel amacı İran’ın yatırım yapma ve yabancı yatırım çekme kapasitesinin kullanılamaz kılınması olduğundan, bu süreç en doğrudan sonuçlarını yatırım ortamında göstermektedir. Bu itibarla, pek çok ülke yatırımcılarının ülkede var olan yatırımlarını askıya aldığı ya da devrettiği gözlenmektedir. Diğer taraftan, az sayıda bazı yatırımcının da ambargo döneminde açılan alanı bir fırsat olarak değerlendirdiği görülmektedir.
İran'daki iş fırsatlarına ilişkin değerlendirmeler yapılırken uluslararası yaptırımlar ile ABD yaptırımlarının İran ile ticaret yapacak firmalarımıza etkilerinin kapsamlıca değerlendirilmesi ve gerekli durumlarda hukuki danışmanlık alınmasında fayda bulunmaktadır. İran'daki iş fırsatları İran’da mukim Müşavirlik ve Ataşeliklerimizce hazırlanan sektör raporlarının sonuç kısmında yer almaktadır. Sektör raporlarına “Genel Sektörel Bilgiler” kısmından (https://bit.ly/3OlrJbI) ulaşılabilmektedir.
İran’da yatırım yapmak isteyen veya İran’la ticaret yapmak isteyen firmalara ABD yaptırımlarını, İran ithalat rejimindeki ithalatı yasak ürün gruplarını, kambiyo (para transferleri vs.) ve ihracat rejimini, İran serbest bölgelerindeki yatırım teşviklerini, ürün kar marjlarının belirlenmesine ilişkin uygulamaları ve muhtemel döviz hareketleri risklerini göz önünde bulundurması tavsiye edilmektedir.Yukarıda bahsedilen hususlara dair Bakanlığımız web sitesinde kayıtlı ayrıntılı bilgi notlarına aşağıdaki linkten erişme imkanı bulunmaktadır.